Sepetiniz
0

Sepetiniz boş

Alışverişe devam
BESİN TAKVİYELERİ

BESİN TAKVİYELERİ

Çalışmalar gösteriyor ki; kanserden kalp hastalıklarına kadar pek çok kronik ve akut rahatsızlıktan korunmak için vitamin ve minerallare ihtiyacımız var, üstelik her yaş grubunda vitamin-mineral gereksinmesi de değişiyor. Yiyecekler bizim bu ihtiyaçlarımızı karşılamaya çoğu zaman yetiyor ve ekstra takviye almak gerekmiyor.
Eğer siz stresten uzak bir yaşam geçiriyor, sağlıklı besleniyor, yeterince sebze ve meyve tüketiyor, doğal beslenmeye özen gösteriyorsanız gereksinmelerinizi karşılıyor olabilirsiniz. Ancak tüm bunları yapmanıza rağmen 35 yaş üzerinde iseniz yavaş yavaş vücutta vitamin ve minerallerin emilimlerinin azaldığını da unutmayın
Öncelikle suplementasyon herkes için her daim sağlıklıdır demek yanlış olur. Suplementasyon demek diyet ile yeterli alınamayan veya emilimi azalan besin ögelerini tamamlamaktır. 
Sağlık için bir takım besin takviyeleri almak istiyorsanız öncelikle yaşam tarzınızı, beslenme alışkanlıklarınızı ve genel sağlık durumunuzu gözden geçirmeli ve bir uzmana danışmalısınız. 
1-Günlük sebze /meyve tüketiminiz 2 porsiyondan az ise, 
2-Haftada 3’den fazla alkol kullanıyorsanız,
3-Stresli bir yaşantınız var ise,
4-Yeterli su tüketmiyor / fazla çay-kahve- bitkisel karışımlar alıyorsanız, 
5-Sigara kullanıyorsanız
6-Günlük adım sayısınız 1000 ve daha az ise 
7-Yüksek kolesterol, kan şekeri dengesinde bozukluklar, kronik yorgunluk-halsizlik, saç-cilt-tırnak bozuklukları, unutkanlık, nedeni belirlenemeyen eklem ağrıları gibi şikayetlerden bir veya daha fazlası var ise; bazı besin takviyelerinden faydalanmanız gerekebilir. 
Vitamin ve mineral takviyesi alırken dikkat etmeniz gereken en önemli 3 nokta ise ;
1-Kaliteli ve güvenilir ürünler kullanılmalıdır, marketlerde, aktarlarda, reklam amaçlı internet sitelerinde satılan ürünlerden uzak durunuz. Bu konuda tek kaynak eczanelere başvurunuz. 
2-Kişiye özel ! Sizin ihtiyacınız size özeldir, hangi desteğe ihtiyacınız olduğunu belirlemede bir kan tahlili yaptırabilir ve doktorunuza/diyetisyeninize danışabilirsiniz. 
3-Doz! Herşeyin fazlası zarardır, yüksek doz vitamin-minerallerin toksik olabileceğini ve hastalıklara yol açacağını unutmayın.
Son dönemlerde eksikliğine sık rastladığımız ve ekstra alımının sağlık kalitesini artırdığı bazı besin takviyeleri ise şöyle;
BİOTİN 
Bir B vitamini çeşidi olan Biotin, karbonhidrat, yağ ve proteinlerin sindirilip enerji olarak üretilmesinde kullanılır. Aynı zamanda saç, tırnak ve cilt sağlığı üzerine olumlu etkileri vardır. Tırnak kırılması, katmanlarına ayrılma, saç dökülmesi gibi problemlerde biotin kullanımı önerilir. Uzun süre antibiyotik kullanan kişilerde, biotin ihtiyacı daha artar. Ayrıca alkol tüketimi fazla olan kişilerin biotin ihtiyacı daha fazladır ve bu durumda supplement olarak alınması gerekir.
COQ-10
Koenzim vücudumuzda doğal olarak bulunan güçlü bir antioksidandır. Hücre hasarının önlenmesi, serbest radikaların oluşturduğu hasarların giderilmesi, enerji üretimi gibi birçok görevi vardır. Özellikle antiaging özelliğiyle orta yaştan sonra kullanılması tavsiye edilir. Gün içinde kendinizi çok yorgun ve halsiz hissediyorsanız da COQ-10 takviyesi alabilirsiniz. Kas fonksiyonlarını ve enerji metabolizmasını düzenleyerek gün içinde kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağlar. Ayrıca kolestrol ilaçları kullanan bireylerde COQ-10 eksikliği sık görülür, bu durumda da takviye olarak alınması gerekir, tabi bu konuda mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
D VİTAMİNİ 
Dünya çapında 1 milyon insanda D vitamini eksikliği görülüyor ve ne yazık ki bu durum birçok hastalık için risk faktörü oluşturuyor. Bu vitaminin eksikliğinin yaygın olmasının sebebi ise D vitamini içeren gıdaların sayısının az olması ve bu gıdalarda vücudun ihtiyaç duyduğu kadar D vitamini bulunmaması, güneşten yararlanma imkanlarımızın kısıtlanması ve D vitaminin tek kaynağı olan güneşin aynı zamanda zararlı ışınlar yayması. D vitamini bağışıklık sisteminin korunması ve kemik sağlığı için büyük önem taşıyor. Kalsiyumun emiliminde de görevli olan D vitaminin eksikliği birçok hastalığı beraberinde getirebiliyor. Yeterince güneş ışığı alamıyorsanız supplement olarak vücuda mutlaka sağlamalısınız.
OMEGA-3 / EPA –DHA 
Omega 3 vücutta üretilemeyen ve dışarıdan alınması zorunlu bir yağ asididir. Omega 3, kalp ve damar sağlığının korunması, beyin sağlığı, gebelik döneminde bebeğin zihin gelişimi için oldukça önem taşır. EPA VE DHA ise omega-3 yağ asitlerinin en önemlileridir. Sağlık açısından mucize etkilere sahip olan EPA ve DHA'nın en önemli kaynağı soğuk deniz balıklarıdır. Maalesef ülkemiz denizlerindeki balıklarda istediğimiz miktarda DHA ve EPA bulunmamaktadır. Bu nedenle takviye olarak alınabilir. Yaş ve yanlış beslenmeye bağlı oluşan, kolestrol yüksekliği, karaciğer yağlanması, unutkanlık gibi problemlerin azaltılmasına da yardımcı olur.
PROBİYOTİK
Kilo kaybı, anksiyete, stres, cilt sorunları, yorgunluk, ya da kronik hastalık ile mücadele ediyor ve bu sorunların çözülmesini istiyorsanız; öncelikle bağırsak sağlığınıza dikkat etmelisiniz. Bağırsak mikrobiyotasını güçlendirmenin yolu probiyotiklerden geçiyor. Bunu probiyotik suplementiyle kolaylıkla sağlayabilirsiniz ya da yoğurt, kefir, turşu, mayalı ekmek gibi probiyotiklerden zengin fermente gıdalardan yararlanabilirsiniz. Probiyotikler antibiyotik tedavisi ve diğer etmenlerle bozulan bağırsak mikroflorasını düzenler, bağışıklık sisteminizi güçlendirir, besin intolerensı, şişkinlik, kabızlık gibi sorunların tedavi edilmesine yardımcı olur.
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ EKSTRESİ 
İçeriğindeki kateşin ve epikateşinler E ve C vitamininden kat ve kat daha güçlü antioksidanlardır. Kalp ve damar sağlığını korur, kolajen yıkımını azaltır ve cilt elastikiyetini sağlar. Antiaging etkisi de yüksek olduğu için özellikle 35 yaş üzeri için tercih edilebilir. 
HYALURONİC ACİD 
Hyaluronik asit cilt yapısında yoğun olarak bulunan maddedir. Cildin nem dengesinin sağlanması ve elastikiyetini korumada önemli rol oynar. Çevresel etmenler ve yaşlanma ile cilt nem dengesini zamanla yitirir, cilt dokusunda kırışıklık ve sarkmalar meydana gelir.  Bu sürecin yavaşlatılması için hyaluronik asit takviyesi önerilir. Ancak ödem sorunu yaratabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.