Sepetiniz
0

Sepetiniz boş

Alışverişe devam
DUYGUSAL YEME / SEZGİSEL BESLENME NEDİR?

DUYGUSAL YEME / SEZGİSEL BESLENME NEDİR?

Duygusal Yeme / Sezgisel Beslenme
 
Sinirlendiğinizde, stres olduğunuzda, üzüldüğünüzde yolunuz direkt mutfağa mı düşüyor? Yemek yediğinizde rahatlamak oldukça olağan, insan doğasında var olan bir davranıştır. Çünkü yemek yemek yoğun ve rahatsız edici duygularla başa çıkmanın tamamen kabul edilebilir bir yoludur. Duygusal yemeyi yönetmenin en önemli unsurlarından biri fiziksel açlık mı duygusal açlık mı yaşadığınızı anlayabilmektir. Öncelikle duygusal açlıkla fiziksel açlık arasındaki farklara bakalım;
 
Duygusal Açlık:
-Aniden ortaya çıkar.
-Sadece belirli yiyecekler arzulanır.
-Yiyecekler tüketilirken doygunluk hissi olmayabilir.
- Yemek yerken suçluluk hissedilebilir.
 
Fiziksel Açlık:
-Zamanla yavaş yavaş gelişir.
-Çeşitli besin grupları arzu edilebilir.
--Doygunluk hissini aldığınızda yemeyi bırakırsınız.
-Yemek yemek suçluluk hissi uyandırmaz.
 
Duygusal yeme ataklarınızı sezgisel beslenme ile yönetin!
Sezgisel yemenin klasik diyet yöntemlerinden ayıran en büyük farklardan biri besinler arasında yasak koymamaktır. Yiyeceklere ‘iyi’ ya da ‘kötü’ olarak bakmanız istenmez. Bunun yerine vücudunuzun ne zaman aç veya tok olduğunu size söyleme konusundaki doğal yeteneğinden yararlanmanız gerektiğine odaklanır.
 
Sezgisel beslenmeyi hayatınıza adapte etmeniz için uygulamanız gereken 10 temel prensip:
 
1.Öncelikle besinlerle barışın; kendinize belirli bir yiyecek için ne kadar yasak koyarsanız onu arzulama oranınız da o derecede artacaktır. Bunun yerine kendinize koşulsuz yemek için izin verin.
2.Besinler arasındaki iyi kötü ayrımını bırakın; sebze yemeğini sağlıklı/iyi olarak etiketleyip karbonhidrat içeren herhangi bir besini sağlıksız/kötü olarak etiketlendirmeyin. Vücudunuzun belirli dönemlerde tatlıya da salataya da ihtiyacı olduğunu unutmayın.
3.Diyet kültüründen kurtulun, size nasıl beslenmenin vücudunuza yararlı olacağını sunan her türlü yayından uzak durun.
4.Açlığınıza sevgi ile yaklaşın; açlık biyolojik bir süreçtir ve hissedilmesi normaldir. Açlık hissine vücudunuzu sağlıklı besleyerek yanıt verin.
5.Doygunluğa dikkat edin; aynı açlık gibi doygunluk da yemek sonrası gelen bir histir. Ona kulak verin, doyduğunuzu hissettiğinizde yemeyi bırakın.
6.Sağlıklı tercihlere yönelin; sezgisel yemeyle ilgili temel yanılgılardan biri her istediğini yiyebilme düşüncesidir. Sağlığınızı koruyacak, sizi fiziksel ve zihinsel olarak iyi hissettirecek besinleri seçin.
7.Yemekten keyif alın; yemek yemenin amacı vücudun ihtiyaçlarını karşılamak olsa da bundan çok daha fazlasıdır. Doymak kadar tatmin olmak da önemli!
8.Duygusal boşluğunuzu yemek yemek haricindeki aktiviteler ile doldurun; meditasyon yapmak, yürüyüşe çıkmak, sosyalleşmek gibi bedeninizi yiyeceklerle doyurmak yerine ruhunuzu doyurun.
9.Egzersize zaman ayırın; yalnızca fiziksel görünüşün iyi olması için değil aynı zamanda ruhsal boşluğunuzu da doldurmak için de egzersiz/spor yapın. Size iyi hissettiren egzersizi bulun ruhunuzu hareketlerle besleyin.
10.En önemlisi vücudunuza saygı duyun; Her insan vücudu farklıdır ve hepimiz aynı şekilde yiyip egzersiz yapsak bile vücut şekillerimiz genetik yapımız da göz önünde bulundurularak farklı görünecektir. Bedeninizi olduğu gibi kabul edin ve onunla barışın.